Odamda yalnız başıma, "calling you" diye fısıldayan o büyülü ses eşliğinde,garip bir ruh haline bürünüyorum.Gözlerimin hala bulutlarını kaybetmemiş,ruhumun acıdan arınmamış olduğunu anlıyorum bir kez daha.Son kez olduğunu düşlediğim nice buna benzer gecenin noktalanmadığını gördükçe,belki de bazı şeylerin açıklaması yok;ya da cevaplar derinlerde de ben dokunamıyorum diye düşünmeye başlıyorum.Düşünmeyi sonlandıramıyorum.Bir süre sonra düşünme yetim fazla kullanımdan aşınıyor ve aklımı kaybediyorum sanki.Küçüklüğümden beri yitirdiğim her şey beni fazlasıyla üzmeye yetiyor olsa da,aklımın kısır döngüye varan bu kayboluşlarına izin veriyorum.Ruhumun hakimiyeti altında,duygularımla boğuşurken ihtiyacım olan son şey o olduğundan üzülmüyorum onu bulamadığım gecelerde.
Ağlamaktan geberecek kadar şişse de içim,şarkının bana ait somut ya da soyut bir çok şeye ulaşmasını engellemiyorum;engelleyemiyorum.Her bir nota odamın farklı yerlerine dağılıyor;toplamıyorum.
Sadece eşlik ediyorum sesim kısılana dek; "calling you "...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder