25 Ocak 2011 Salı

"The Deer Hunter" üzerine...


Geçtiğimiz günlerde "The Deer Hunter" filmini izledim.1978 yapımı,bir Michael Cimino filmi.İzlemekte epey geç kalmış olduğum bu film,Amerika'da yaşayan,Rus kökenli,Amerikan vatandaşı üç arkadaşın,Vietnam savaşına dahil olmadan önceki,savaş sırasındaki ve savaş sonrasındaki hayatlarını anlatıyor ve böylece izleyicinin savaşın yol açtığı yıkımı daha net görebilmesine fırsat sunuyor bence...Bence diyorum çünkü filmi izledikten sonra edindiğim bilgilere göre,filmin savaş karşıtı olup olmadığı konusunda epey hararetli tartışmalar var.Tartışmalara sebep olan sahne ise,filmin final sahnesi."God bless you America"naraları,bazı izleyiciler tarafından yeterince ironik bulunmayınca,filmin savaş karşıtı mı yoksa aksine şovenist bir tavır mı sergilediğine dair polemikler bitmek tükenmek bilmez olmuş.(daha doğrusu ben bitip bitmediğine dair net bir veriye ulaşamadım.)
Amerika’ya olan sadakatlerini göstermek istercesine,yükümlülüklerini yerine getirmek üzere askere giden üç arkadaşın,savaş esnasında şahit oldukları vahşet sebebiyle ait olmadıkları bir yerde olduklarını dile getirmelerinin ve savaş sonrasında yaşamlarının alt-üst oluşunun tüm gerçekliğiyle sergilenişinin,filmin nerde durduğuna ve ne anlatmak istediğine dair yeterince net göstergeler olduğunu düşünüyorum.Ayrıca yalnızca zevk uğruna avlanan geyiklerin,yine çıkarlar uğruna dahil olunan savaşlarla birlikte “av” haline getirilen insanlarla aralarındaki benzerliğe vurgu yapılmak istendiğinden olacak ki,savaş öncesinde geyik avlamayı bir hobi gibi hayatına dahil etmiş bir adamın(Robert De Niro),savaş sonrasında geyik avlayamayacak hale gelmesi çok başarılı bir vurgu bence.Tüm bunlara dayanarak,filmin son sahnesinin tamamen ironik bir anlam ifade ettiği aşikar.Aksini düşünenler tarafından ikna edilmek isterim elbet…
Tüm bunlar bir yana gerek oyuncuların performansları,gerek bizi gerçeklerin içine dahil edebilen başarılı çekimleri ile film sanatsal anlamda da çok başarılıydı.Bir de özel olarak Christopher Walken'ın oyunculuğu beni benden aldı;mükemmeldi.Robert De Niro için ise kelimelere ne hacet...Son olarak filmin 5 dalda Oscar aldığını da belirterek gevezeliğime son veriyorum.
Tamam,sustum,bitti.=)))

23 Ocak 2011 Pazar

...nasılım?

- hayata adapte olman gerekiyor;olmuş gibi yapmak değil,gerçekten olmak.
- olduğuma inanman gerek,olmadığımı iddia etmeyi bir an önce kesmen gerek...
- duvarlar içine sıkıştırdığın bir hayatın var.
- duvarlar...benim marifetim değil tüm bu olanlar.
- günah keçisi aramana gerek yok.böyle devam etmeyi,onların arkasına saklanmayı sen tercih ediyorsun.
- başka türlü olmasını gerektirecek bir şey yok zaten.
- insanlar var,başka başka hayatlar...
- farklı bir şey yok yani işte.
- her insan bir diğerinden farklıdır.
- her insan bir diğerinden daha kötü olma ihtimaline sahiptir tabi,haklısın.
- insanlardan yalnızca kötülük üretmeye programlanmış bilgisayarlar gibi bahsedemezsin.
- böyle bir şey söylemeye çalışmıyorum.yalnızca iyilik yapmalarına izin verecek kadar yakın olmadıkça kötülük yapmalarına da engel olduğumu anlatmaya çalışıyorum.
- bir korkak gibi davranıyorsun desene şuna...
- yalnızca korkmuyorum...çok korkuyorum.
- korkularına birçok kılıf uydurabilirsin,onları birçok şeye bağlayarak haklı kıldığını zannedebilirsin.ama yaşadığın sürece,yaşamaktan korkar hale gelmene sebep olan şeyleri meşrulaştırman zorlaşır.bu bir balığın yüzmekten korkması gibi olur;su içinde yalnızca nefes alması gibi...

"O ben ki  
 Bir kadında bir çocuk hayaleti mi
Bir çocukta bir kadın hayaleti mi
Yalnızca bir hayalet mi yoksa."


6 Ocak 2011 Perşembe

reklam değil;tavsiye=))

Evettt gençler...
"Yok artık daha neler" yılı olarak adlandırdığım 2010 yılını noktalandırdıktan sonra,2011 yılına giriş mahiyetinde bir şeyler yazayım dedim.Ne yazacağıma ise pek karar veremedim.Durum böyle ama malum bende bastırılamaz bir konuşma isteği var ki önlemek pek mümkün değil gibi.O halde biraz gevezelik etmemin sakıncası yok.İçi boş şeylerden bahsedip de canınızı sıkmak da istemem elbet;hatta aksine can sıkıntınızı giderecek bir şeyler önermek isterim.Özellikle film izlemeyi sevenlerin hoşuna gideceğine emin olduğum bir site keşfettim.Bir süre bu siteyi didiklemekle ve kendime saklamakla meşgul olduğumdan gecikmeli bir bildirim olacak zannediyorum;ama olsun.Tamam,kısa kesiyorum;sitenin linki şudur:
www.odfi.tv
İyi vakit geçireceğinize eminim.;)