Geçtiğimiz günlerde dahil olmadığım ama kulak misafiri olduğum bir konuşmada,sevmenin subjektif bir eylem olduğundan,karşınızdaki kişinin sizi lügatınızdaki tanımlamaya eşdeğer bir formda sevemeyeceğinden ve dolayısıyla bu tür bir beklentinin hayal kırıklığı ile sonlanmasının kaçınılmazlığından söz ediliyordu.Yani tanımlamalarla ilgili farklılıkların yeryüzüne yansıması ile şekil bulan ilişkilerin,bu farklılıkları görmezden gelerek;hatta bunları ortadan kaldırmaya veya benzer kılmaya yeltenerek ilerlemeye cüret etmesinin olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünüyorlardı.Sanırım haklıydılar da...Bu fazlasıyla olgun ve cesur bir yaklaşım,kabul ediyorum.Fakat ne yazık ki uygulanabilirliği ya da anlaşılabilirliği ile ilgili zorluğu görmezden gelemiyorum.Sadece uygulanabilirliği ile ilgili değil sıkıntım aslında.Sevginin ve yeryüzünde yansımalarının ortak bir dil oluşturması gerektiğine dair inancım,bu savın doğruluğunu hakikatim kılmama engel oluyor.Şöyle ki karşınızdaki kişinin sizi hayalini kurduğunuz sevme biçimlerinden uzak,tanımlamakta ve dolayısıyla anlamakta güçlük çektiğiniz bir şekilde seviyor oluşunu kendinize nasıl açıklayabilirsiniz ki?Bilmediğiniz bir dili okumanız mümkün müdür?Hadi okudunuz diyelim,ya anlamanız?Renklilikleri ortadan kaldıracak kadar net bir uyumdan bahsetmiyorum tabi;ama asgari olarak bazı unsurların her birimiz için benzer olması gerektiğini düşünüyorum.
Bilmem anlatabildim mi?
Bilmem siz ne düşünmektesiniz?
Merak da etmiyorum aslında.
Bu tür içinden çıkılması güç tartışmalar içine düşmemek en iyisi.
Biz,keyfim ve kahyasıyla gayet iyiyiz;saçmalıyoruz mütemadiyen.Siz ise takılmayın böyle şeylere,sevişmeye devam derim.